Rüzgarın Adı – Patrick Rothfuss

19 Tem Rüzgarın Adı – Patrick Rothfuss

“Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.

Belki beni duymuşsunuzdur.”(Arka kapaktan)

Kvothe, ardında binlerce dedikodu bırakmış bir efsanedir. Gerçekte neler olduğunu bilen çok az sayıda insan vardır. Fakat her nasıl olduysa Kvothe, artık sadece bir hancı olarak kendini gizlemekte ve bir efsane olarak geçirdiği yılları unutmaya başlamaktadır. Bir gün hikayeleri araştıran Tarihçi adında bir adam hana gelir ve Kvothe’dan hikayesini ona anlatmasını ister. Kvothe başta tereddüt etse de Tarihçi’den üç gününü ona ayırmasını teklif eder.

Hikayesini üç günde anlatır.

Kralkatili güncesinin ilk gününü kapsayan Rüzgarın Adı, Patrick Rothfuss’un kurduğu dünyaya giriş niteliğindeki, bir efsanenin çocukluk ve ilk gençlik yıllarını kapsayan kitap diyebilirim. 736 sayfalık bir kitap olmasına rağmen, akıcı üslubu ve aşırılıktan arındırılmış sade dili sayesinde göz açıp kapayıncaya kadar bitiriyorsunuz.

En önemlisi de baş karakterle çok yakın bir ilişki kurabiliyor olmanız. Onunla birlikte heyecanlanıyor, korkuyor, kaçıyor bazense savaşıyorsunuz.

Kumpanyacı, müzisyen, bütün bunların yanında pek çok bilime vakıf, kendisi için biçilen kahraman rolünü başarıyla oynayan ve sonunda da gerçek bir kahramana dönüşen Kvothe’un sabırsızlığına ve gençliğinden kaynaklanan budalalıklarına kızdığınız da oluyor. Ama o her zamanki gibi yüksek zekası ve becerisiyle gönlünüzü almayı başarıyor. Karakterin alışıldık sahte tevazulardan uzak olması da bir başka iyi yanı bence 🙂

Kitabın asıl karanlık kısmını oluşturan gizemler hakkında yedi yüz sayfa boyunca pek de bir şey öğrenemiyor olmak aslında can sıkıcı. Ama ikinci kitapta gizemlere biraz daha aşina oluruz diye düşünüyorum.

ruzgarin-adi-patrick-rothfuss-2

Kitabın salt fantastik olarak donatılmamış olması da hoşuma giden özelliklerinden. Hayatın kendisine yani başarısızlığa, başarıya, sevgiye, nefrete, dostluğa dair pek çok konuda oturup defalarca okuyabileceğiniz cümlelerle dolu bir kitap. Bir başka değişle, ‘boş bir kitap değil’.

Pek çok okuyucu kitabın tasvirlerinde sıkıntı olduğundan şikayet etmiş. Okurken beni rahatsız etmedi ama şimdi dönüp baktığımda karakterlerin görüntüsünü kafamda canlandıramadığım doğrudur. Öte yandan, olaylar için kullanılan benzetmelerin özgün ve güzel olduğu kanısındayım.

Son olarak, gerçekle kurduğu bağlar sayesinde, fantastik bir kitap olmasına rağmen, bir yerlerde Kote adında bir hancı olarak gizlenen kızıl saçlı Kvothe adında bir efsane yaşıyormuş gibi okuyorsunuz.

Demem o ki okumadıysanız hemen okuyun. Fantastik severler es geçmemeli.

Filmi ya da dizisi çıkmadan da meşhur olmayı hak eden bir seri olduğunu düşünüyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

Kitap adı: Rüzgarın Adı – Kral Katili Güncesi 1. Gün
Orijinal adı: The Kingkiller Chronicle: Day One
Yazar: Patrick Rothfuss
Çeviri: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa: 754
Baskı: 2011
Tür: Fantastik

#Rüzgarın Adı – Patrick Rothfuss #Rüzgarın Adı #Patrick Rothfuss #Rüzgarın Adı – Kral Katili Güncesi 1. Gün

Kitap Etiketleri:
Zeynep Yılmaz
zeynep96yilmaz@gmail.com

1996 İzmir doğumlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci olan okuyucumuz, kitap okumayı ve yazmayı çok seviyor.

Yorum yok

Yorum yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Yazılar izinsiz kopyalanmamalı!
Send this to a friend