Suç ve Ceza – F. M. Dostoyevski

17 Eyl Suç ve Ceza – F. M. Dostoyevski

Suç ve Ceza, kabul edersiniz ki edebiyatla uzaktan veya yakından alakadar olan herkesin, hakkında mutlaka ufak tefek şeyler duymuş olduğu bir kitap. Hatta daha önce başka bir kitap için duyduğum söz aslında Suç ve Ceza için de geçerli: “Herkesin okuduğunu sandığı ama aslında çoğu kimsenin okumadığı kitap.”

Ben de yıllar önce elime almış, karıştırmış ve başından bir lokma, ortasından bir lokma okumuş, yaşımdan olsa gerek fazla boğucu bulmuş ve bırakmıştım. Aslına bakarsanız konusuna vakıf olduğumu, bu yüzden de tekrar başlamaya ve baştan sona okumaya gerek olmadığını düşündüğüm oluyordu. Ne var ki kitaplığıma düştüğü günden beri – İş bankası yayınlarından çıkmış olması ve çevirisine güveniyor olmam bunda en büyük etken – sürekli bana baktığını hissediyordum. Tuhaf ama sanki beni kendisine çekiyordu, ben de buna sebepsizce direnç gösteriyordum. Hayır şimdi değil, çok uzun, boğucu bir hikaye, sıkılacağım vs gibi bahaneler sıralıyordum.

Yaz tatilinde bolca vaktim olunca direncimi kırıp elime aldım.

Başlarını hatırlıyordum.

Raskolnikov maddi sıkıntılar nedeniyle üniversiteye ara vermiş bunalımlı bir genç. Bir gün bir cinayet işlemeye karar veriyor, aslında buna karar da denilemez, bu cinayete adeta çekiliyor ve kendini bu suçu işlemekten alıkoyamıyor. Bunun basit bir para cinayeti olduğunu düşünüyorsunuz ama kitap derinleştikçe suçun altında yatan nedenleri dehşetle de olsa fark ediyorsunuz.

Bana kalırsa kitabın okuduğum diğer katil-polisiye-suç temalı kitaplardan en büyük farkı, karakteri gerçekten hissediyor ve onun psikolojik alt yapısını tamamen çözümleyebiliyor, bunun yanında hiçbir kimsenin yüzde yüz iyi ya da kötü olmadığını, acımasızca cinayet işleyen bir insanın bile fikirlerinin anlamaya değer olduğunu derinden kavrıyor olmanız.

Okuduğum dönemde kitabın sohbetini yaparken şöyle bir şey söylemiştim: “Şimdi Raskolnikov içeri girse ve ben onun kim olduğunu bilmesem, birkaç kelam ettikten sonra onun Raskolnikov olduğunu anlarım.”

Belki de bu Dostoyevski’nin en büyük başarısıdır ve belki de bu sebeple asırlara meydan okumaya da devam edecektir.

Kitaptan beğendiğim birkaç parça alıntıyı bırakıp gidiyorum, hoş kalın, kitaplarla kalın 🙂

“Bana bir yalan söyle, ama bu yalan senin olsun, senin uydurduğun bir şey olsun, alnından öpeyim! Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. Birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağan!”

“İşte benden açıklama bekliyorsun, Sonya… Oturuyor ve bekliyorsun. Oysa ne söyleyebilirim sana? Hiçbir şey anlamayacak, yalnızca acı çekeceksin. Bak işte ağlıyor ve beni kucaklıyorsun… Niçin kucaklıyorsun beni Sonya? Bu acıyı tek başıma çekemediğim ve ‘sen de acı çek ki, ben biraz hafifleyeyim’ dediğim için mi? Böyle bir alçağı sevebilir misin sen?”

“Bütün bunlar böyle mi olacaktı diye düşündü merdivenlerden inerken. Her şeyi değiştirmek… düzeltmek ve… gitmemek mümkün değil mi?”

Kitap adı: Suç ve Ceza
Orijinal adı: Преступление и наказание
Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Çeviri: Mazlum Beyhan
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa: 704
Baskı: 2014
Tür: Roman

Suç ve Ceza – F. M. Dostoyevski

Arka kapak;
Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840 ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır.

Mazlum Beyhan (1944); Yayımlamış olduğu Dostoyevski’den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy’dan Çocukluğum, İlkgençliğim, Gençliğim ve Gogol’dan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli
Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

Zeynep Yılmaz
zeynep96yilmaz@gmail.com

1996 İzmir doğumlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci olan okuyucumuz, kitap okumayı ve yazmayı çok seviyor.

4 Yorum
  • sulebayraktar@kitablogum.com'
    Gülsüm Şule Bayraktar
    Posted at 18:48h, 28 Mart Yanıtla

    Merhaba, Suç ve Ceza benim için çok ayrı yeri olan bir kitaptır. Ben de bu şaheser için bir şeyler yazdım kendimce.
    Okuyup değerlendirirseniz memnun olurum.
    kitablogum.com/dunya-edebiyati/suc-ve-ceza-dostoyevski-sozleri/

  • 80salen80@gmail.com'
    İrem zehra
    Posted at 21:23h, 04 Mayıs Yanıtla

    Her ne kadar çok yaşamış olmasamda bu kitap yaşamımdan bu yana okuduğum en muhteşem kitaptı.Kelimeler ile anlatamadığım bir kitap….
    İyi ve kötü olmak arasında yaşamak,hata dediğimiz şeyler yapmak ama pişman olmamak,düşünceler ile belkide dünyayı değiştirmek Raskolnikov’un hayatıydı. Sonunda ise yeniden doğmak unutulmaz bir andı benim için. Her son yeni bir başlangıçtır. Suç ve Ceza benim için bunun en büyük kanıtıydı.Hep iyiki….😊

  • faturahane@hotmail.com'
    faturahane
    Posted at 01:43h, 08 Aralık Yanıtla

    klasikler arasında yer alan ve mutlaka okunması gereken bir kitap. biraz kalın olmasına rağmen akıcılığı nedeniyle bir çırpıda okuyacaksınız.

  • al.turker52@gmail.com'
    Ali Türker
    Posted at 21:02h, 15 Nisan Yanıtla

    Ne diyeyim ki, bitirdiğim günün ertesinde kitabı tekrar elime aldım ve çokta detayı olmayan sıradan kapağını ve kalınca örülmüş bir saç kibi olan sayfalarını çevirirken yüzüme vuran serinliğini hissederek son kez vedalaşmak istedim , keşke son sayfadan sonra kapanış kapağı koymasalar daha iyi olurmuş diye düşündüm , bitmesini kapanmasını istemediğim bir hikaye idi, hayatımda okuduğum en iyi klasikti,

Yorum yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Yazılar izinsiz kopyalanmamalı!
Send this to a friend