Mücellâ – Nazan Bekiroğlu

11 Oca Mücellâ – Nazan Bekiroğlu

Nazan Bekiroğlu’nu “La” ile tanımış, “Nar Ağacı” ile baş tacım olan yazarların arasına yerleştirmiştim. Vakit buldukça takip ettiğim, saygı duyduğum yazarın yeni kitabı “Mücella”yı hakkında araştırma yapma gereksinimi bile duymaksızın hemen edindim. Giriş kısmı itibariyle, ‘yine muhteşem bir dönem romanı geliyor’ dediğimi hatırlıyorum, nitekim öyle oldu da. Tıpkı Nar Ağacı’nın yaptığı gibi, Mücella da, olay örgüsünün geçtiği zaman dilimini her yönüyle, adeta hissettirerek, insanı hiç görmemiş, hiç duymamış olsa bile o döneme sürükleyerek yaşatıyor. İğne oyaları, nohut kahveleri, gaz lambaları, naftalin kokulu sandıklar, uzun kış geceleri, radyodan dinlenen haberler… Romana unutulmuş her şey adeta ilmek ilmek işleniyor diyebilirim.

Kitabın kurgusuna gelelim. Mücella babasız olduğundan baskı altında büyümüş, aman laf söz gelmesin diyerekten her türlü hevesten uzak tutulmuş ve bu yüzden de hayatın köşesine savrulmuş, kıyıya vurmuş bir kadındır. O hep aynı yerde, aynı çizgide ilerler, hayatımın “işte bu” noktası diyebileceği, hep orada yaşasam diyebileceği tek bir hatırası bile yoktur. Mücella’nın bu durağanlığı içinde hayatın kendisi akıp gitmektedir; birileri aşık olmakta, evlenmekte, hata yapmakta, çoluğa çocuğa karışmakta, acı çekmekte, kısacası “değişmek”tedir. Mücella etrafında dönen bu olayları, çoğunlukla bir film izler gibi seyreder ve zamanla okuyucu da kitaba dahil olan bütün olay tufanının arasında, Mücella’nın hareketsiz bir nokta gibi dikildiğini fark eder ve bu hareketsizlik gittikçe acı verici hale gelir. Kitaptan bir alıntıyla bu sureti daha iyi açıklayabilirim sanırım:

“Mücella’nın gözünün önünden ne kadar çok hayat kayan yıldızlar gibi bir parlayıp bir sönerek akıp gitmişti de bir tek o, bir kaya parçasına sıkıca tutunmuş bir yosun dalı gibi, dalga vurdukça yalpalasa bile yerinden kıpırdamamıştı.”

Yalan yok; yer yer kitapta sıkıldığım, yeter artık Mücella şu pasifliğinden kurtulsun, şu akıp giden denize o da karışsın dediğim oldu. Fakat öyle olsaydı Mücella, Mücella olmazdı; bunu da biliyorum.

Her şeye rağmen, “solan güle”, “içinde yazmaya değer bir şey olmayan kayda değmez ömre” rağmen, Mücella bende kolay kolay geçmeyecek bir iz bıraktı. Yaşanmışlık ihtimallerini de düşündüğümde, Mücella’nın ardından yas tutasım bile geliyor esasen.

Velhasılı kelam, “Nar Ağacı” adlı romandaki gibi insanın içini titreten, aşkı, ayrılığı derinden hissettiren bir akış beklentisine kapılmadığınız ve Mücella’nın ruhunu daha başlamadan kabullendiğiniz surette, keyif alarak, çoğunlukla da hüzünlenerek okuyabileceğiniz bir roman diyebilirim.

Öte yandan kitap sırf Yusuf Ziya’nın mektubu için bile okunur diyorum…O mektubu bir değil, iki kez okudum ve her defasında içimde bir yere dokundu…O mektuptan kesitler paylaşmasam olmaz 🙂

“Tek çare unutmakmış gibi. Şu yeryüzünde yaşanmışın dönüp geriye bakması olmasa unutabilirim ben de. Keşke biraz daha az düşünebilsem. Ama ben en fazla dönüp geriye bakabiliyorum. Ve hep hatırlıyorum.”

“Her aşk insanın kendini eşsiz hissetmesiyle başlarmış. Bense senin eşsiz olduğunu hissettim. O yüzden benim ruhuma düşen her şey senin de ruhuna düştü biz ikimiz bir ırmak köprüsünün korkuluklarına yaslanmış suya bakarken ve şairliğim tuttu.”

“Unutmak affetmektir. Aşkın olduğu yerde açılmaz affın kapıları. Oysa kalbim tanık, sen beni affettin. Ama sen yine de affetme beni ne olursun. Ne olur bana karşı da bir kırgınlığın olsun.”

Son olarak Nazan Bekiroğlu’nun Mücella üzerine, okunası bir röportajı var. Yanılmıyorsam röportajı Nazan Bekiroğlu’nun kızı yapmış ve ortaya hem keyifli hem de samimi bir sohbet çıkmış. Okumak isterseniz eğer, buradan ulaşabilirsiniz.

Sevgiler…

Kitap adı: Mücellâ
Yazar: Nazan Bekiroğlu
Yayınevi: Timaş Yayınları
Sayfa: 340
Baskı: 2015
Tür: Roman

mucella-nazan-bekiroglu

Zeynep Yılmaz
zeynep96yilmaz@gmail.com

1996 İzmir doğumlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci olan okuyucumuz, kitap okumayı ve yazmayı çok seviyor.

Yorum yok

Yorum yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Yazılar izinsiz kopyalanmamalı!
Send this to a friend